26 Aralık 2015 Cumartesi

Bir Yıl

"sadece günlerdir, zaman, yalnızca günlerin arasından akıp gider"
  Hermann Broch /Vergilius’un Ölümü /s:57

                                                                                              



Her yıl sonu, ister istemez düşünüyor insan; ben bu yıl ne yaptım? Kişisel tarihime ne kattım? Yaşam felsefemde ne gibi değişikler oldu…  Dönüp bakıyorum, ay ay, gün gün…

Blog’umun  bir yaşını kutladım. Benim için çok kıymetli  bir uğraş. Yazılarım için aldığım iltifatlar kadar çok az şeyden  memnuniyet duydum… On iki yazı ile, iki binden fazla okunma mutluluk verici bir başarı.

İki üç yıl aradan sonra -çok keyifli saatler yaşadığım – ekibimle  halk oyunlarına başladım. Yine adım adım memleketi dolaşıp; halayı, horonu, kaşık havası, zeybeği ile her yöreden bir adım, her  ezgiden bir duygu yaşayacağım.

Yılın ikinci yarısı, bol eğitimli geçti. Yolculuklar, telaşlar, bir kadeh şarap ile unutulan yorgunluklar… İstanbul’u dinledim, öğrendim.. İşim için önemli iki sertifika aldım.

Çok güzel kitaplar okudum  bu konu da mütevazı olamayacağım, seçme ve tavsiye üzerine okuduğum  için okuduğum her bir kitap diğerinden güzeldi. .. “Güzel kitaplar, güzel dostluklar, ya da güzel dostluklar güzel kitaplar getiriyor”  her haliyle bu söz benim için yaşam buldu

Güzel kitap konusunda olduğu gibi dostlarım konusunda da mütevazı olamayacağım. 2015 bana, yeri dolmaz dostlar kattı .

Dostluğu zaman ve mekandan bağımsız yaşayabilen şanslılardanım… Dostlarım ve yaşamımdaki herkes, istediği zaman sorgusuz sualsiz gitme hakkına sahiptir. .. Hayatımın hiçbir evrensinde ısrarcı olmadım. Bu da bana,  kendi kendime tutunarak ayakta kalmayı öğretti.

Yıl içerisinde, unutamayacağım, daha doğrusu Zorba’nın  dediği gibi “ unutmaktan korktuğum”, kendimi kıskandığım anlar yaşadım. Zamanın kıymeti  bu anlarla ölçülüyor ise, benim için paha biçilmez bir yıldı…

Madalyonu çevirdiğimde çok üzüldüğüm, incindiğim, pişmanlık duyduğum telafisi mümkün olmayan anlar da var. Yaşam son bulmadan, sürprizler,  kırgınlıklar, ayrılıklar da son bulmayacak sanırım…
  
Yaşım ilerledikçe, daha içime, daha kendi dünyama dönüyorum, o küçük dünyada mutluyum… İçerisi çok keyifli… Ailem, dostlarım, kitaplarım ve  anılarım… Az ve öz…

Vazgeçme yetisine sahip olmadığım için; hayatıma çok nadir insan dahil ediyorum.
Onlar da buna değecek insanlar oluyor… Bu yetiyi  esirgeyen  Tanrı, seçme becerisinde ayrıcalıklı davranmış…

Bir yıla bakayım derken, yaşamımın tamamına  baktığımı fark ettim… Anılar inci gibi, tek tek oluşuyor ve  zaman zincirinde yerini alıyor…

İnsan bazen belleğine hayret ediyor; yılları bir soluğa nasıl da sığdırıyor.

Gelecek yıl bana ne getirsin diye kendime sorduğumda; “var olanlar gitmesin yeter “ diyorum…

Sizler için dileğim; yeni yıl gönlünüzdekini getirsin…