"Doğan gün umutlara gebedir"
Jean Yvane /Sürgünde Bir Kovboy /s:60
Yaşamı
katlanılabilir kılan şey, belki de güzel tesadüfler. Bir dost sahaf önerisiyle edindiğim
öykü kitabına, en az öykü kadar, dostluk ve vefa kokan bir yazıda rastladım.
“o zaman iyi
geçirilmiş bir yaşamın; bazıları için acının ta kendisi olduğunu düşündü”
cümlesini okuduğumda, acıyı ortak dil edinenlerin, ortak paydasında bu kitap olmalı
diye düşünmüştüm. Sanırım yanılmamışım…
Sürgünde
Bir Kovboy – Azıcık Tanıtım, Azıcık Eleştiri Yazısı
Sözcükler,
yazarının eline düşünce, onun kurgulayabileceği dünyanın tek sınırı vardır: düş
gücü. Bu düş gücü kimi yazarlar için sınırı çizilemez bir hal almaz mı? Bilim
insanlarının, din adamlarının, -onlara da bir gün cinsiyetçi tavrı reddedip din
insanları diyebilecek miyiz- hatta politikacıların mesnetsiz zırvalamalarının bile
“görülebilen ufukları,” yazar tarafından alaşağı edilir. Yazar, teması olarak seçtiği insanı, doğayı, dünyayı
ya da ruhu öylesi bir tasvir ile “görülebilen ufukların” arkasına taşır ki;
sınırlamacılar, düşünce korkakları, sansürcüler apışıp kalırlar. Öylesi
kitaplardan birini okudum geçenlerde. Yazmaya çalışacaktım, aldığım notlar
vardı, erteledim. Kitaba, sözcüklere ve yazarlara dair yukarıdaki açıklamayı
yapıyorum çünkü, kestirmeden büyülü gerçeklik deyip de güdükleştirmeme
niyetindeyim. Okutana, vesile olana bir müteşekkir olma halim var oradan devam
edeyim. Kitabı, olasıdır; kitabevi raflarında bulmak güç. Azimli okur için
kaynak iyi bir sahaf ya da kitap armağan etmeyi becerebilen duyarlı bir dost
olabilir.
Sürgünde
Bir Kovboy, bu girizgahın objesidir.